Merhaba,

Seminerimizin 2 hafta ertelenmesi sonucunda ben yazımı yine geç gönderebiliyorum sanırım. Buradan başta Ediz olmak üzere tüm ekibe sabırları nedeniyle teşekkür ediyorum.

Dergimizin bu sayısında konumuz daha çok çalma tekniği üzerine olacaktı ki, 14 Ağustos’ta Beyoğlu Bas Fakültesi’nde düzenlediğimiz “Bas Nasıl Çalınmaz?” semineri çok daha farklı bazı konularda yazmam gerektiğini gösterdi bana. Özellikle hem bas çalan, hem de çalmak isteyen katılımcılardan gelen sorular gerçekten özel ilgi istiyordu. Cevaplardan tatmin olmuş şekilde ve mutlu ayrılsalar da, o soruların ve cevapların herkes için gerekli olduğunu düşünerek buradaki köşeme taşımaya karar verdim. Basgitar ile ilgili birçok ayrıntının işlendiği ve tabunun yıkıldığı bu seminer dizisine devam etmeye de karar vermiş bulunuyorum bunun yanında

Seminer Notları

  • Sıcağa rağmen katılım oldukça fazlaydı, neyse ki Stüdyo Fanus’un klimalı ve geniş ortamındaydık.
  • Katılımcıların arasında sadece basçılar değil, gitarist, davulcu ve vokaller de vardı. Geniş bir yelpazede müzisyen ve müzisyen adaylarının oluşturduğu bu topluluk gerçekten zeki ve müziğin geleceği için umut vaat ediciydi.
  • Programın sürprizi olarak henüz başlangıç seviyesinde olan basgitar sahibi olmayanlar arasında yaptığımız çekilişle Samet Kaplan adlı katılımcımız Bas Fakültesi’nden bir adet Cort Actionbass kazandı.
  • Yanında basgitarları ile gelen müzisyen arkadaşlarımızın bazıları ile kısa ancak oldukça yaratıcı doğaçlamalar yaptık ve eşlik ile solonun doğası üzerine konuştuk.

Kısaca yazmak gerekirse, ortamdan en memnun ayrılanlardan biri bendim, sıkılmayan, ilgili ve yetenekli bir çok genç müzisyen arkadaşımla tanışma fırsatım oldu. Şimdi sıra soru ve cevapların paylaşımında.

İşte O Sorular!

Ne kadar sürede istediğim parçaları çalabilecek duruma gelirim?

Bu tamamen, müzisyen adayının enstrümanına ve müziğe ayırdığı ilgiye, vakte ve hepsinden önemlisi doğru çalışmaya bağlıdır. Yavaş ve kararlı çalışmak, dinlemeyi bilmek her zaman en önemli yardımcımızdır bu yolda. Doğru çalışmadan da kastım uzun süreler değil, verimli çalışmaktır.

Bas çalmaya başlamadan önce klasik gitar çalmayı öğrenmem gerekiyor mu?

Hayır, asla! Bu bir şehir efsanesidir! Bir enstrümanı çalmak için başka bir enstrümanı çalmanın bir mantığı yoktur. Herhangi bir çalgıda ustalaşmak için onu uzun süreler etüt etmeli, çalışmalı ve kullanımını iyice kavramak, içselleştirmek gerekir. Sonuç olarak ikisinin de telli ve perdeli olması haricinde klasik gitar ile basgitar arasında ne çalım tekniği ne de ses bakımından herhangi bir benzerlik yoktur.

En iyi basgitar markası hangisidir?

“En iyi” diye bir şey yoktur. İyi kavramı tamamen özneldir. Ancak, evet, kötü üretilmiş enstrümanlar vardır ve gerçekten sizi çalmakta soğutabilirler. Sonuçta, enstrümanınızın sağlam, doğru ses veren ve kullanımınıza uygun halde olması gerekir. Enstrümandan çıkan seslerin “güzelliği” kişiden kişiye değişir. Kimi müzisyen tok ve derin sesler severken, kimisi de parlak ve tizlerde kuvvetli seslerden keyif alabilir. Marka kesinlikle ses kalitesini belirlemez, bunu asla aklınızdan çıkarmayın.

Basgitar alacağım, ancak nasıl seçeceğimi bilmiyorum. Ne yapmalıyım?

Öncelikle, nasıl seslerden ve tonlardan hoşlandığınızı bilerek, elinize rahat oturan ve kendinizi ait hissetmeniz gereken bir gitar seçmeniz çok önemlidir. Biraz mistik görünse de “Basgitarınız sizi seçer!”. Yeni başlayacak olanlar için ise, basgitarınızı seçerken yanınızda bilgili ancak sizin isteklerinizi de anlayabilecek, demin de bahsettiğim gibi, marka ile değil ses ile ayırt edebilen birinin bulunması oldukça avantajlı olacaktır. Ayrıca sizlere gitarı tanıtmak amacıyla ellerine alıp anlamsızca kendilerini ispat etmeye çalışan dükkân sahipleri ve egosu infilak etmek üzere olan satış görevlilerinden de uzak durmaya gayret ederseniz daha kolay olacaktır her şey.

6 telli bas ile 4 telli arasında çalma tekniği açısından bir fark var mıdır?

Biraz evet, biraz hayır. Genel teknik anlamında, yani tutuş, pozisyonlar ve sağ – sol el tekniği açısından bir fark göze çarpmasa da bazı spesifik ayrıntılar vardır farklı olan. Bunlardan en önemlisi armonik olarak elinizin alışmış olabileceği pozisyonları daha devamlı düşünme gerekliliğidir. Örnek olarak, 4 telli bir basta 1 ve 2 oktavlık gamlara pozisyon olarak alışmış bir enstrümanist için eklenen yeni tellere alışmak biraz zaman ve çalışma gerektirecektir. Bunun dışında armoni kuralları her yerde aynıdır, müzisyenin düşünerek ve kendine göre rahat olan yerleri bularak yeni pozisyonlara alışması da uzun sürmeyecektir.

4 aydır ders alıyorum ancak bir ilerleme kaydedebildiğime inanmıyorum, ne yapmalıyım?

Öncelikle, bu konuyu eğitmenin ile konuşmalısın ve onun da fikrini almalısın. Eğer tatmin olmazsan, farklı bir eğitimciden ders almayı deneyebilirsin veya bir süre mevcut alıştırma ve çalma tekniklerine kendi başına devam edip oturmasını bekleyip daha sonra derse devam edebilirsin. Bir de şöyle bir durum olabilir, bazen müzisyen adayı, ne kadar ilerlediğini kendi fark edemiyor, bu insanın boyunun uzaması veya şişmanlaması gibi biraz, yavaş yavaş olduğunda, sizi kendinizden çok dışarıdan görenler daha iyi değerlendirebilir.
(Önemli bir not: Bu müzisyen adayı arkadaşımızla seminer sonrası özel olarak ilgilenip ne durumda olduğuna baktığımda, tutuş ve vuruşlarından gerçekten el pozisyonlarının yanlış öğretildiğini gördüm ve eğitmenini değiştirmesini tavsiye ettim. Siz siz olun eğitmeninizi seçerken, ortada dolanan “kasap” adını verdiğimiz sahtekârlara denk gelmeyin)

Slap çalmakta, özellikle de vuruşlarda zorlanıyorum, tekniğimi nasıl geliştirebilirim?

Öncelikle tekniğinin doğruluğundan emin olman gerekir. Genelde slap zor öğrenilen kolay bir tekniktir. Mantığını kavradıktan sonra gerisi çok kolay gelir. Aynı konuda bir öğrencimin sıkıntısını şu şekilde çözmüştük; oldukça sıcak bir metal yüzey düşün, mesela bir soba, senden bu sobaya sadece bileğinin ve başparmağının hareketiyle başparmağının sol yanı (solaklar için sağ yanı) ile sertçe vurmanı istesem nasıl bir hareketi nasıl bir sürede yaparsın? Sobayla denemeyin, sadece hayal edin! Sonuçta, ders alma fırsatınız veya olanağınız yoksa belirli seviyeye gelmiş bas gitaristleri izleyerek de fikir sahibi olabilirsiniz.

Bas dersi alacağımız eğitmeni nasıl seçmeliyiz?

(Daha önce de bu konuda bir şeyler yazmıştım, hatta yine dergimizde üstat Alper Yılmaz’da bir şeyler söylemişti; ben seminerdeki cevabımı hatırladığım kadarıyla yazmak istiyorum) Bu konu oldukça öznel bir konudur; kimi insan daha teknik, kimi insan daha örneklemeli, kimi insan da daha imajinal şekilde anlatıldığında anlar. İyi bir eğitmenin hayatta neler yapmış olduğundan, kimlerle çalmış olduğundan ziyade, ne kadar iyi bildiği, bu bilgiye ne kadar hâkim olduğu ve bu bilgiyi size ne kadar aktarabildiği önem taşır. Ayrıca sizin nasıl motive olabildiğinizi hızla anlayabilecek ve kendi deneyimlerini sizinle rahatlıkla paylaşabilecek ve tabii ki enstrümanına son noktada hâkim bir eğitmen seçmek, kendinizi tahmin ettiğinizden çok daha kısa sürede, elinizde enstrümanınızla sahnede bulmanıza neden olacaktır.

Birçok okuyucumuzun aklında olan ve sormak istediği soruların cevaplarında biraz olsun yardımcı olabilmişimdir umarım. Sizler de aklınızda olan soruları hiç vakit kaybetmeden dergimizin sitesinden bana ve arkadaşlarıma her zaman iletebilirsiniz. Elimden geldiğince her sayıda buradan veya adresinize yanıtlamaya çalışacağım.

Gelecek sayıda, biraz daha çalma tekniği üzerine konuşabileceğiz sanırım.

Müziğe olan aşkınızın sonsuz olması dileğiyle.

Etkinlik:

Sahneden korkma! 3
16 Ekim Cumartesi
19.00
Bas Fakültesi / Studio Fanus
Bu etkinlik tüm Drum’n Bass Magazine okuyucularına ücretsizdir
(Rezervasyon için www.basfakultesi.com)