Merhaba,
Bu sayıda, biraz teknik de olsa, enstrümanımızı oluşturan parçalardan, bu parçaların ne işe yaradıklarından ve sesi nasıl oluşturduklarından bahsetmek istedim. Her müzisyenin, enstrümanını tanıması ve nasıl işlediğini bilmesi gerektiğini düşünen bir eğitimci olarak, basgitarı her şeyiyle öğrenmek isteyen herkese yararlı olacağını tahmin ediyorum. Mümkün olduğunca fizik dersine dönüşmemesini sağlamaya çalıştım.
Bas üzerinde ses nasıl oluşur ve iletilir?
Parmak veya pena ile teli hareket ettirdiğimizde tel belirli bir frekansta salınmaya başlar. Tel üzerindeki bu salınımlar manyetikler tarafından elektrik sinyallerine dönüştürülerek jak vasıtası ile amplifikatöre iletilir. Amplifikatördeyse bu elektrik sinyali güçlendirilir ve hoparlör sayesinde tekrar ses dalgalarına dönüştürülür. Sırasıyla bakacak olursak:
Teller
Tellerin kalınlığı, gerginliği ve uzunluğu, sesini direkt olarak etkiler. Her telin en net ve temiz sesi verebileceği bir gerginlik aralığı vardır. Bu gerginlikten fazla olması teli fazla sertleştirecek ve hem çalım zorluğu yaratacak hem de metal yorgunluğu nedeniyle çabuk eskimesine sebep olacaktır. Telin fazla bol bırakılması ise perdelere ve manyetiklere çarpmasına sebep olarak sesi kirletecektir.
Gövde
Basgitarın gövdesi, köprü yardımıyla ses titreşimlerinin aktarıldığı bir rezonans tahtasıdır. Bu tahtanın yapıldığı ağacın türü, destekleyeceği frekansların aralığını belirler. Bu titreşim aralığı da gitarın tonuna etki eden değişkenlerden biridir. Benzer karakterli amfilerde değişik basları deneyerek hangi ağaçlardan ne ağırlıklı tonlar elde edildiğini siz de araştırabilirsiniz.
Köprü
Tellerin toplu kısımlarının bağlanma noktası olan köprü, üzerinde yatay olarak bulunan entonasyon ayar vidaları ve gitara dikey olarak bulunan köprü yüksekliği ayar sisteminden oluşur. Temel işlevi, tel üzerinde meydana gelen titreşimleri önce gövdeye iletmek, daha sonra da oradan gövde tahtasının rezonansı ile geri dönen titreşimleri tele göndererek sürekli ve uzayan bir ses sağlamaktır.
Manyetikler
Manyetiklerin sesleri ve tonları hakkında birçok tartışma duymuşsunuzdur. Kimi enstrümanist koyu ve pes sesleri güçlü ton veren manyetikleri tercih ederken kimisi de parlak ve tizleri daha öne çıkaran modelleri tercih eder. Peki, nedir bu manyetikler? Nasıl çalışırlar?
Manyetiklerin içerisinde standart olarak bir mıknatıs, mıknatıslanma özelliğine sahip bir metal ve bu metalin etrafında sarım halinde çok ince bakır kablo bulunur ve temel çalışma prensibi Faraday’ın indüksiyon akımı kuramına dayanır. En basit tanımıyla, manyetik bir alan içerinde hareket eden iletken metal, bir akıma neden olur. Sonuç olarak telimizin salınımı, manyetikler tarafından elektrik akımına çevrilerek iletilir. Bu akımın oluşabilmesi için tellerin mutlaka metal ve özellikle nikel veya çelik (karbon+demir) olmaları gerekmektedir.
Manyetikler konusundaki bir diğer soru da “Humbucker” manyetiklerin ne olduğu ve nasıl çalıştığı üzerinedir. Öncelikle Humbucker olarak adlandırılan manyetiklerin temel işlevi, telin salınımından ortaya çıkan sinyali iletirken, tüm gürültü ve uğultu (Hum) yaratan arka plan elektromanyetik alanlarını (cep telefonu, kablosuz cihazlar, tüplü monitörler) engellemesidir. Bunu yapabilmesini sağlayan da, Humbucker manyetiklerde, klasik manyetiklerin aksine iki adet sarım ve iki adet ters yönlü mıknatıs bulunmasıdır. Bağlantılarının doğru yapılması sonucunda, bu ikili manyetikten algılanan tel salınımı sinyali birbirini desteklerken, tüm dış manyetik alanlar birbirine ters yönlü olacağı için ortadan kalkacaklardır.
Manyetiklerin telden uzaklığı da sesin yüksekliği ve kalitesi açısından önemlidir. Tellerden çok uzak olan manyetikler sesi oldukça az alırken, çok yakın olmaları da mıknatıslarının teli kendilerine doğru fazla çekerek salınımlarını bozmalarına neden olur.
Ses ve Ton Ayar Potları
Gitarın alt kısmına yakın bölümünde bulunan ayar potları, ses yüksekliğini, bas – tiz ton dengesini ve hangi manyetiğin kullanılacağını ayarlar. Genel olarak, pasif basgitarlarda 2-3; aktif veya entegre devreli olanlarda ise 4-5 pot bulunur. Yeri gelmişken söylemekte fayda var, aktif ve entegre devre taşıyan gitarlarda bu devrelere gücünü sağlayan 9voltluk bir pil bulunur ve bitmesi halinde gitar çalışmaz duruma gelebilir, o nedenle bu pilin kontrolü sık sık yapılmalı ve gitar çalınmadığı zamanlarda jak üzerinde unutulmamalıdır.
Yolculuğun sonu
Manyetikler tarafından elektrik sinyaline çevrilmiş olan ses titreşimleri, potları da geçerek jak vasıtasıyla amplifikatöre iletilir. Amplifikatörde de çeşitli potlar ve ayar düğmeleri bulunmaktadır. Bu ayarların bağlı olduğu devreler gelen elektrik sinyalini işler ve tonunu, rengini, yüksekliğini ve üzerine uygulayacağınız efektleri belirler. Karmaşık görünse de aslında basit olan bir işlemle, burada güçlendirilerek hoparlöre gönderilen elektrik sinyali, hoparlör tarafından tekrar çok daha güçlü ses dalgalarına dönüştürülür.
Sonuç olarak, dikkatinizi sesi ve tonu oluşturan sistemlerin fazlalığına ve değişkenliğine çekmek isterim. Asıl yolculuk kendimize ait tonları bulmaktır ve bunun için sürekli araştırıp denemek gerekir. Tek noktaya, tarza, tekniğe bağlı kalmak bizi köreltecektir. Bu nedenle, hem kendimize hem de müziğe katkıda bulunmak için sürekli araştırmalı ve öğrenmeliyiz.
Gelecek sayıda iki konumuz olacak: Bir tanesi “Bas gitaristin sahne duruşu”; diğeri ise “Pratik çalışma teknikleri”
Enstrümanınıza olan aşkınızın devamı dilekleriyle,
Mert “Basscat” Ertunç
Leave A Comment
You must be logged in to post a comment.